İMPARATORLAR KULÜBÜ
Amerika'da bir okulda tarih öğretmenliği yapan William Hundert'in sınıfına Amerikan senatörünün oğlu Sedgewick Bell gelir ve sınıfa kötü örnek olmaya başlar. Daha önce başarılı olan bu sınıf Bell'e uymaya başlar ve biraz kontrolden çıkar. Ancak Hundert değişik yöntemleriyle Bell'i sınıfa adapte eder ve Bell'in notları düzelmeye başlar. Sene sonunda yapılacak Jül Sezar yarışmasına üç öğrenci seçilecektir ve Bell dördüncü sıradadır. W. Hundert Bell'in çabalarını görerek başka bir öğrencisi olan Martin'in yerine Bell'i üçüncü sıraya alır.
Yarışma günü her şey iyi giderken Hundert, Bell'in kopya çektiğini anlar ve ona çalışmadığını bildiği bir yerden soru sorar. Soruyu bilemeyen Bell, ikinci olur.
Olayların üzerinden 25 yıl geçmiştir ve Bell, ABD başkanlığına adaylığını koymuştur. Bell, eski sınıf arkadaşlarını ve öğretmenini evine davet ederek Jül Sezar yarışmasını tekrar düzenletir. Bu yarışmada da kopya çektiğini farkeden Hundert yine bilemeyeceği bir yerden soru sorar ve Bell tekrar ikinci olur. Yarışma sonrası lavaboda Hundert, Bell'e ders niteliğinde iğneleyici bir konuşma yapar. Bell bu konuşmaya aldırış etmez ancak yaptığı hileyi tuvalette bulunan küçük oğlu duymuş ve oradan ayrılmıştır. Bell, kendini kötü hisseder ve çocuğunun peşinden gider. Hundert ve Bell bir daha görüşmezler.
Filmin sonunda Hundert görev yaptığı okula geri döner ve 25 yıl önce yarışmaya almadığı Martin oğlunu Hundert'e teslim etmiştir. Hundert Martin'in oğluna kapının üstündeki levhayı okutur ve film biter.
William Hundert'in, Martin'in hakkını yemesi ve hak etmediği halde Sedwick Bell'i yarışmaya alması ilerde çok büyük pişmanlık duyacağı bir hatadır. Filmin bize vermek istediği mesajda bir öğretmenin, hiç bir öğrencisini kayırmadan işini doğru yapması, hak eden öğrenciyi hak ettiği yere getirmesi mesajı verilmek istenmiştir. Öğretmenler eğitimin yapı taşıdır ve işlerini en adil yapması gereken onlardır.
Yorumlar
Yorum Gönder